Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, konserlerde yüksek harcamalar nedeniyle gündem olmuştu. Yavaş, konu hakkında bütün açıklamaları pazartesi günü canlı yayında yapacağını açıkladı. Soruşturmanın şeffaf sürdüğünü belirten Mansur Yavaş, her şeyin denetlendiğini açıkladı. Yavaş , Cumhurbaşkanlığı tarafından yaptırılan konserlerin de incelenmesi gerektiğini belirtti. Mansur Yavaş, kendisine yönelik yapılan eleştirilerin siyasi olduğunu açıkladı. Yaptırdığı son anketlerde birinci olduğunu belirten Yavaş, bu iddialar üzerinden sağlı sollu kendisine saldırıldığını belirtti.
Yavaş, bazı konserlerde yüksek bütçeler harcandığı iddialarına ilişkin Pazartesi günü detaylı bir açıklama yapacağını duyurdu.
Konser organizasyonlarında yüksek maliyetlerin yer aldığı yönündeki iddialar üzerine belediye bünyesinde başlatılan soruşturmanın tamamlandığını belirten Yavaş, tüm Türkiye’yi açıklama için ekran başına davet etti.
Yavaş, kendi döneminde görev yapan bürokratlarla ilgili olarak düzenli teftiş yaptırdığını ve her türlü soruşturmanın şeffaf bir biçimde sürdürüldüğünü vurguladı. Ayrıca, konser ihalelerinin belediyenin Kültür Dairesi tarafından gerçekleştirildiğini belirterek, “Bütün ihalelerimizi mutlaka bağımsız bir denetim sürecinden geçiriyoruz. Herkes soruşturma açabilir biz şeffaf bir şekilde her şeyi açıklıyoruz.” dedi.
Yavaş, kendisine yönelik eleştirilerin son dönemde arttığını ve bazı kesimlerin bu tür iddialarla sistematik olarak saldırılarda bulunduğunu savundu.
Son 50 ankette birinci çıktığını hatırlatan Yavaş, “Bu tür iddialar üzerinden bize sağlı sollu saldırılar yapılmakta” diyerek bu eleştirilerin siyasi motivasyon taşıdığını ileri sürdü. Eleştirilerin yalnızca ABB ile sınırlı olmadığını belirten Yavaş, “Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilen konserlerin maliyetlerinin de incelenmesi gerektiğini” ifade etti.
Yavaş’ın açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:
“Pazartesi günü saat 15.00’te çok detaylı bir açıklama yapacağız. Bütün Türkiye’nin de izlemesini isterim. Canlı yayınlıyoruz her şeyde olduğu gibi. Bir görsünler bakalım hesap kitap neymiş. Bizim hiçbir şeyi şimdiye kadar saklamadığımız gibi, şimdi de saklamayız. Hatası olan varsa da bizzat benim imzamla savcılığa gider. Şimdiye kadar yapılan şey odur. Kendi dönemimde de 56 tane teftiş yaptırdım, kendi bürokratlarımla ilgili. Bunun içerisinde savcılığa gitmesi gereken varsa gitmiştir. Mutlaka ve mutlaka bütün iddialar benim belediyelerimde soruşturulur. Bundan çekinmiyoruz çünkü soruşturduğunuz zaman dedikoduyu ortadan kaldırıyorsunuz. En azından bürokratımız da aklanıyor.
Bazen ihalelerde ihaleyi alamayanlar birbirlerine karşı bu tür iftiralar atıyorlar. Hem onların da aydınlanması, açığa çıkması açısından sık sık teftişe başvuruyoruz. Bazen bürokratlarımız üzülüyor ama sonuç itibarıyla temize çıkmaları her şeyden daha iyidir. Aynı şekilde bütün konserler ve bütün ihalelerimizi zaten her zaman inceletiyoruz. Bir itiraz geldiği zaman bunu mutlaka teftişe veriyoruz. Sonuçlarını da açıklayacağız, saklayacak bir şeyimiz yok. Bu ihaleleri yapan kültür dairemizdir. O dairenin sorumluları da gerekli bilgileri bize veriyorlar. Varsa bir eksik -ki tahmin ediyorum şunu söyleyeceğiz, başka belediyelerin yaptığı ihaleleri de EKAP kayıtlarından çıkarttık- aynı tarihte, aynı işleri kim kaça yapmış, önceki dönem ve şimdi nolmuş…
Şöyle bir iddiamız yok: ‘Önceki dönemde çok israf oldu, bakın görün’ deyip, kendimizi savunmak gibi bir şeyimiz yok. O onların alışkanlığı zaten. Yani önceki dönemde paraların har vurup harman savrulması onların alışkanlığı. Biz bu sistemi yok etmek için geldik Ankara Büyükşehir’e. Bugüne kadar sürekli olarak muhalif belediye meclis üyeleri sürekli hakkımızda şikayet dilekçeleri verdiler. 109 tane benim hakkımda şikayet dilekçesi vermişler, savcılığa. Bunların 101 tanesi takipsizlikle sonuçlanmış, 8 tanesi de şu anda müfettiş incelemesinde. Daha bugüne kadar Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden hiçbir bürokrat bu şikayetler karşısında savcılığa gidip ifade dahi vermemiştir. Bu da nasıl bir belediyecilik yaptığımızın en güzel örneğidir. Biz kararlıyız, Türkiye’de yolsuzluğun kaldırılması, yok edilmesi için en büyük amacımız örnek olacak çalışmaları yapmak ve ABB olarak çalınmadan da çalışılabileceğini göstermek en büyük şiarımız. Görevimiz bittikten sonra da insan içine alnımız ak olarak çıkabileceğiz. Allah milletin karşısına bu kadar görev yapıp da rahat bir şekilde çıkamayanlardan etmesin kimseyi.”
“Ama yargıyı sopa gibi kullanıp kumpasları yapmak FETÖ taktikleridir”
Yavaş, kayyum atamalarından sonra kendisi hakkında MİT Başkanlığı’na bir araştırma talimatı gittiği iddialarına ilişkin şunları söyledi:
“Sayın Genel Başkanımız bu açıklamayı yaptıktan sonra, dün MİT Başkanı böyle bir şeyin olamayacağını, kurumsal olarak böyle bir görev tanımlarının olmadığını söylediler. Ancak ben Ankara Adliyesi’nde böyle bir çalışmanın olduğunu haber verdim. 2021’de de aynı teşebbüse geçmişlerdi. O zaman da bir dilekçeyle sormuştum, cevap vermemişlerdi. Yeni bir dilekçe verdim: ‘Böyle bir çalışma var mıdır, varsa aslı nedir, nereden icap etmiştir’ diye.
Son 50 ankete baktığınız zaman, hemen hemen hepsinde hem başarı oranları açısından hem de kamuoyu yoklamalarında ben birinci çıkıyorum. Son 1 haftadır acımasız bir saldırı var, her türlü iftirayla başladılar saldırmaya. Bu maalesef sağlı sollu yapılıyor. Ama çekindiğimiz hiçbir şey yok çünkü 5 yıl boyunca belediye meclisinde 148 üyede 40 kişiydik. Her türlü hakarete ve iftiraya rağmen halk bunun cezasını büyük bir tokat atarak Türkiye rekoruyla kırdı. Varsa herkes bildiğini şeffaf bir şekilde açıklasın, her şey soruşturulsun. Veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama yargıyı sopa gibi kullanıp kumpasları yapmak, bunlar FETÖ taktikleridir, tavsiye etmem. Cumhurbaşkanlığı’nın yaptığı konserlere de bakalım, karşılaştıralım. Hodri meydan.”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)