Daha önce yaptığı grup toplantılarında terör örgütü lideri Abdullah Öcalan için ‘Meclis’e gelip DEM toplantısında örgütün tasfiye edildiğini açıklasın ve umut hakkından yararlansın’ ifadelerinden sonra kamuoyunda gergin bir tartışma başlamıştı. Birçok kişi bu kadar şehidin katilini bir bebek katilinin Meclis’e girmesini tepki gösterirken üstelik bu açıklamaların bin Milliyetçi partiden gelmesini aşkınlıkla karşılarken, Bahçeli ise her grup toplantısında söylediklerinin arkasında olduğunu açıkladı. Bu açıklamalar sonrası ise Esenyurt Belediyesine kayyum atanarak Başkan Ahmet Özer ise ‘teröre finansman’ suçundan tutuklandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin bu açıklamaları sonrası partisinin oy oranları düşerken bu duruma karşı çıkan diğer milliyetçi partilerin ise oy oranları yükselişe geçti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. ABD seçimlerinden çözüm süreci tartışmalarına birçok konuda açıklama yapan Bahçeli, daha önce söylediği her şeyin arkasında olduğunu vurguladı, “Gelecek seçimlerin değil gelecek nesillerin hesabındayız.” şeklinde konuştu
Bahçeli, yaklaşık 1 ay önce Öcalan’a çağrı yaparak “Teröristbaşı Meclis’e gelsin DEM grubunda silah bırakıldığını ilan etsin” demiş, Öcalan’ın serbest kalmasının önünü açacak “umut hakkı”nı gündeme getirmişti. MHP liderinin çıkışının ardından çözüm süreci tartışmaları siyasetin ana gündem maddesi oldu. Bahçeli, bugünkü grup toplantısında, “Milli birlik duvarlarımız sallanıyorken oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmaz. Terörün bitmesi milli ülküdür. Kürtlerle kucaklaşarak kardeşlik ve mili birlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir.” açıklamasını yaptı.
Bahçeli’nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Ülke gündemine döneceklerini açıklayan CHP liderinin dönüş yolunda uçuruma savrulmamasını temenni ederim. Dönen dönsün biz yolumuzdan dönmeyiz.
Türkiye’de bazı çevrelerin fil ile eşek arasına sıkışıp kalmaları, Trump’ın seçilmesinden dolayı karalar bağlamaları, Harris’in kaybedişinden dolayı yas tutacak noktaya gelmeleri garabettir. Biden’ın içimizdeki sömürgeleşmiş işbirlikçileriyle dayanışma halinde, Sayın Cumhurbaşkanımızı seçimle değiştirip devirme planları tuzla buz olmuştur
Biz ABD’deki seçime Türkiye merkezli bakıyoruz. Trump’ın ilk döneminden farklı bir profil sergilemesi, dostluk sergilemesi iki ülkenin de müşterek hayrınadır. Türkiye ile ABD arasında çözülemeyecek hiçbir sorun olmayacağına dair temkinli iyimserliğimizi sürdürüyoruz.
Terörün bitmesi gereği muhakkak bir hakikattir. Bölücü terör örgütü PKK için son yaklaşmıştır. Hiçbir terörist için emniyetli bir yer kalmamıştır. Kolonlarını kesmek milli beka meselesidir. MHP, siyasetindeki tutarlılığından kopmadan, milli birlik ve kardeşlikten yanadır.
Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak açığımız yok. Gelecek seçimleri değil gelecek nesillerin hesabındayız. Akan gözyaşlarının geleceğimizi perdelemesine izin vermemeyiz. günü kurtarmanın değil geleceği kurgulamanın istikametindeyiz.
Oyumuz artıyormuş, oyumuz azalıyormuş. Vatan tehdit altındayken, milli birlik duvarlarımız sallanıyorken oy ve seçim endişesiyle başımızı kuma gömmek bizim kitabımızda yazmayan alçalma halidir. Böyle terörün bitmesi milli ülküdür. Kürtlerle kucaklaşarak kardeşlik ve mili birlik hukukunu Türkiye’nin düşmeyecek kudret mevzisi haline getirmek nişanemizdir. Kronik sorunları çözmek için er meydanına çıkacak Cumhur İttifakı’ndan başkası yoktur. Değil elimizi gövdemizi yatırmaya kararlarıyız.
“Esenyurt, Mardin, Batman, Halfeti belediye başkanlarının geçici olarak görevden uzaklaştırılmalarından sonra CHP ile DEM’in kent uzlaşması çatısı altında nasıl da tek yumurta ikizine dönüştüğü belgelenmiştir.
DEM’in otobüsüne binip fitne ve fesat çığırtkanlığı yapan CHP Genel Başkanı siyasi istikbalini PKK’nın hunhar emellerine ve mağara deliklerine devretmiştir. DEM Eşbaşkanı’nın Seyh Said ve Seyyit Rıza güzellemesi, kimin nerede durduğunu ve terörle nasıl bir ortaklık içinde olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.
DEM’in silahtan ve terörden uzaklaşmaya yanaşmaması, azgın tahrik ve tacizlerini yaygınlaştırması, elbette Türk Ceza Kanunu gereğince ele alınmalıdır, konunun ise Kürt kardeşlerimle hiçbir ünsiyet, hususiyet ve illiyet yakınlığı yoktur.”
Bugüne kadar Türkiye’de kimse ikinci sınıf muamelesi görmemiştir; kimse bu ülkenin zencisi sayılmamıştır. Ne Kürt kardeşlerimiz ne Alevi kardeşlerimiz göz ardı edilecek değersizliğe havale edilmemiştir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)